İşyerinin devri 4857 Sayılı İş Kanunu’nda düzenlenmiştir. İşyerinin devri, işyerinin tamamının veya bir bölümünün, bir hukuki işleme dayalı olarak bir başka işverene devredilmesi anlamına gelir. İşyerinin devri halinde, işyerinde çalışan mevcut işçilerin iş sözleşmeleri başka bir işleme gerek kalmaksızın yeni işverene geçmektedir. İşyerinin devri durumunda işçinin rızası aranmaz.
İşyeri devri, iş sözleşmesinin devri ve işçi nakli ile zaman zaman karıştırılmaktadır. İş sözleşmesinin devri; bir işçinin başka bir işyerinde ve başka bir işverene bağlı olarak çalışması için sözleşmesinin devri anlamına gelir. İş sözleşmesinin devri yapılır iken işçinin rızası alınmak zorundadır, ancak işyerinin devri halinde işçinin rızasının alınmasına gerek yoktur. İşçi nakli ise; aynı işverenin farklı ünvanlı şirketleri arasında yapılmaktadır. Örneğin; grup veya holding bünyesinde bulunan başka bir şirkete nakli gibi.
Eski İşveren İşçi Alacaklarından 2 Yıl Sorumludur
Devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devreden ve devralan işveren birlikte yani müteselsilen sorumludurlar. Ancak bu yükümlülüklerden devreden işverenin sorumluluğu devir tarihinden itibaren 2 yıl ile sınırlıdır. Bu tarihten sonra yöneltilecek talepler sadece yeni işverene karşı yöneltilir.
İşçi Sözleşmeyi Feshedebilir mi?
İşçi sadece işyerinin devri sebebine dayanarak iş sözleşmesini feshedemez. Feshettiği takdirde kıdem tazminatı hakkından faydalanamayacaktır. Ancak çalışma koşullarının ciddi anlamda zorlaşması halinde işçi haklı sebeple iş sözleşmesini feshedebilir.
“… İş yeri devrinin başlı başına iş akdini sonlandıran bir hukuki işlem olmadığı gibi işçiye de iş akdini haklı nedenle fesih imkanı vermediği dikkate alınmaksızın, kıdem tazminatı talebinin reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” (9.HD. 2012/12769 E. 2014/5834 K. 25.02.2014)
Devralan ve devreden işveren de işyerinin devrini dayanak göstererek, iş sözleşmesini feshedemez. Ancak ekonomik ve teknolojik sebeplerin yahut iş organizasyonu değişikliğinin gerekli kıldığı durumlarda işveren iş sözleşmesini feshedebilir.
İşyerinin Devri ve Kıdem Tazminatı
İşyerinin devri halinde kıdem tazminatı hesaplanır iken, işçinin önceki işverenin yanında çalışmaya başladığı tarih dikkate alınır. Örneğin; işçi 2013 tarihinde işe başlamış, 2015 tarihinde işyeri devredilmiş ve 2017 tarihinde de işyerinden ayrılmış ise, işçinin 2013’ten beri çalıştığı süre dikkate alınarak hesaplama yapılacaktır.
Eski işveren, işçinin kendi yanında çalıştığı süre ve kendisinin ödediği son ücret ile sınırlı olarak sorumludur. Kural olarak devreden işverenin işçi alacaklarından sorumluluğu, devirden itibaren 2 yıldır. Ancak kıdem tazminatında 2 yıllık süre değil, 5 yıllık kıdem tazminatı zamanaşımı süresi dikkate alınır.
İşyerinin Devri Durumunda İhbar Tazminatı ve Yılık İzin Ücreti
İhbar tazminatı, fesih bildirimine uymayan tarafın, diğer tarafa ödediği tazminattır. İş sözleşmesinin feshine bağlı bir alacak olduğu için ancak son işverenden talep edilebilir. Eski işverenden ihbar tazminatı talep edilemez.
Yıllık izin hakkı kullanılmadığı takdirde, fesih tarihinden sonra ücrete dönüşür. İşyerinin devri durumunda, yıllık izin hakkını kullandırma yükümlülüğü de yeni işverene geçer. Fesih tarihine kadar yıllık izin hakkı kullandırılmamış ise, sorumluluk sadece devralan işverendedir, devreden işveren yıllık izin ücretinden sorumlu değildir.
“… davacı işçinin iş sözleşmesi davalı üniversiteden alınan işlerde çalıştığı sırada feshedilmemiştir. Yıllık izin ücreti ve ihbar tazminatından sorumluluk fesih anında mevcut olan asıl işveren alt işveren ilişkisinin taraflarına aittir. Bu nedenlerle, davalı üniversitenin ihbar tazminatı ile yıllık izin ücretlerinden sorumlu tutulması hatalıdır.” (9. HD. 2011/39113 E. 2013/28985 K. 12.11.2013)
Büromuz iş davalarından kaynaklı davalar için Adana avukat olarak işçi ve işveren vekilliği hizmeti vermektedir. Detaylı bilgi için iletişime geçebilirsiniz.
Aşağıdaki yazılarımızı da okuyabilirsiniz: