Kiraya veren kiracısını taşınmazdan tahliye ettirebilmek için sulh hukuk mahkemelerinde tahliye davası açabileceği gibi ilamsız icra yolu ile tahliye de talep edebilir. Uygulamada genel olarak icra takibi yoluna gidilmektedir. İcra yoluyla taşınmazın tahliyesinde takip borçlusu, kira sözleşmesini imzalayan kiracıdır. Ancak kiracı ölmüş ise aynı konutta oturan mirasçılarına karşı takip başlatılır. Takipten önce kiracı ölmüşse mirasçılarına karşı takibe devam edilemez. Tahliye aşamasında; karşılaşılan sorunlardan biri de, taşınmazda kira sözleşmesinin taraflarına yabancı olan üçüncü kişilerin oturmasıdır.
Kiralanan Taşınmazda Üçüncü Kişi Oturuyorsa Tahliye Nasıl Sağlanır?
Taşınmazda oturan kişi kira sözleşmesinin tarafı olmayıp tamamen farklı bir kişi ise, oturmasını haklı kılacak resmi bir belge göstermelidir. Aksi halde zorla çıkartılır.
Elinde resmi bir belge yoksa ancak, kira sözleşmesinin tarihinden daha evvel taşınmazda oturduğunu beyan eder ve beyan icra müdürü tarafından da doğrulanırsa icra müdürü, tahliyeyi erteleyerek durumu icra mahkemesine bildirir. Mahkeme tarafları dinler ve dava açmak için süre verir. Süresi içerisinde dava açmayan taraf iddiasından vazgeçmiş sayılır.
Ancak belirtmek gerekir ki, asıl borçlunun kan ve kayın hısımlığı açısından altsoyu, üstsoyu, eşi, ikinci dereceye kadar hısımları ve iş ortakları üçüncü kişi sayılmazlar.
Alt kiracı üçüncü kişi sayılmaz.
“Somut olayda taşınmazda karşılaşılan kişi alt kiracı olduğunu ileri sürüp buna ilişkin kira sözleşmesini ibraz etmiştir. Taşınmazda karşılaşılan kişi kiracının kiracısı ise, kiracı “kira sözleşmesinde kiralananı başkasına devredebileceği konusunda kendisine tanınmış yetkiye dayanarak kiralananı başka bir kişiye kiralamışsa, kiracının kiracısı üçüncü kişi sayılmaz. Bu durumda icra müdürünün İİK 276/2’ye göre tahliyeyi erteleyerek dosyayı icra mahkemesine sunması gerekir.İcra müdürlüğünce dosya İİK’nun 276/2. maddesi kapsamında icra mahkemesine gönderilmemişse de, 3. kişinin şikayeti ile uyuşmazlık konusu icra mahkemesine gelmiştir. Bu durumda mahkemece duruşma açılıp yukarıda belirtilen ilkeler nazara alınarak şikayetçi 3. kişi ve alacaklının sunduğu belgeler incelenip İİK’nun 276/2 ve 3. maddeleri kapsamında inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken dosya üzerinden yapılan inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.” (Yargıtay 12. H.D. 2015/17961 E. 2015/29146 K.)
Büromuz Adana avukat ve danışmanlık faaliyeti yürütmektedir. Kiralanan taşınmazın tahliyesi hakkında daha detaylı bilgi için iletişime geçiniz.