“T.C.
Yargıtay
17. Hukuk Dairesi
Esas No:2006/5225
Karar No:2006/8352
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili ile D…… tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacı vekili,davalı Belediye adına kayıtlı davalı D…… idaresinde bulunan 01 …
… 093 plakalı aracın, müvekkiline ait 01 …
… 110 plakalı araca çarpması nedeniyle aracında 23.143.930.000TL’sı hasar bedeli, 20.000.000.000TL’sı değer kaybı ve 2.700.000.000TL’sı kazanç kaybı meydana geldiğini, davalının siğorta şirketi tarafından 4.000.000.000TL’sı tazminatın ödendiğini belirterek kalan 41.955.930.000TL’sı tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı Belediye vekili ve davalı D…… kusur oranı ve tazminat miktarını kabul etmediklerini davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 24.062.13YTL’si nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve mütessilen tahsiline karar verilmiş,hüküm davalı belediye vekili ve davalı D…… tarafından temyiz edilmiştir.
1- Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamamsına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Prof.Dr.Kadir Aydın tarafından düzenlenen 31.10.2005 tarihli raporunda, davacı aracında parça ve işçilik değerleri amortisman ve hurda değerleri düşülerek KDV.dahil 18.680.843.500TL’si hasar,2.500.000.000TL’si değer kaybı ve 2.700.000.000TL’si kazanç kaybı tespit edilmiştir.
Davacı vekili bu rapor ile belirlenen değer kaybının dışında kalan diğer hususlara itirazı bulunmadığını, davalılar ise, toplam tazminat miktarını kabul etmediklerini söylemişlerdir.İtiraz üzerine Adli Tıp Kurumundan alınan 11/04/2006 tarihli raporunda ise, parça ve işçilik bedeli KDV dahil 21.362.130.000TL’sı olarak tespit edilmiş, bu miktara değer kaybı ve kazanç kaybı bedelleri eklenmiş siğorta şirketi tarafından yapılan ödemenin mahsubu yapılarak bu rapora göre karar verilmiştir. Ancak, 31/10/2005 tarihli bilirkişi hasar raporunda belirtilen 18.680.843.500TL’si parça ve işçilik bedeli davacı tarafından kabul edilmiş olmakla davalılar yönünden usulü kazanılmış hak oluşturacağı gözetilmeden Adli Tıp Kurumu raporu ile belirlenen parça ve işçilik bedellerin kabul edilerek fazlaya hükmedilmesi doğru değildir.
3-Davacı vekili dava dilekçesi ile, aracı tamir süresince çalıştırılmaması nedeniyle uğradıkları kazanç kaybını da talep etmiş, bilirkişi aracın serviste kaldığı süreyi esas alarak 27 gün çalışamadığını kabul etmiş ve 2.700.000.000TL kazanç kaybı belirlemiştir.Ancak kazanç kaybı belirlenirken, davacının aracını çalıştırmaması nedeniyle zorunlu giderleri olan yakıt ve amortisman vs. masrafları yapmadığı dikkate alınarak bu miktarın mahsubu ile net kazanç kaybının tespit edilmesi gerekir. Mahkemece yapılacak iş; bilirkişiden bu hususta ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli görülmemiştir.
Sonuç:yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine 14/11/2006 tarihinde oy birliğiyle karar verilmiştir.”
Aşağıdaki yazılarımızı da okuyabilirsiniz:
Çalınan Kredi Kartı Sebebiyle Bankanın Sorumluluğu