TC.
YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/6004
KARAR NO : 2019/8960
KARAR TARİHİ:23/05/2019
INCELENEN KARARIN
MAHKEMESI : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
TARIHI : 06/02/2019
NUMARASI : 2019/15-2019/259
DAVACI : BORÇLU : F.. K..
DAVALI : ALACAKLI:
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu isle ilgili dosya daireye gönderilmis olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Yeliz Aziz Peker tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra isin geregi görüsülüp düsünüldü :
Sikayetçi ipotek borçlusu icra mahkemesine basvurusunda; sair iddiaları yanında satıs ilanının usulsüz teblig edildigini ileri sürerek ihalenin feshini istemis, ilk derece mahkemesince satıs ilanı tebliginin usulüne uygun oldugu ve sair fesih sebeplerinin de yerinde olmadıgı gerekçesi ile sikayetin reddine karar verilmis, sikayetçinin mahkeme kararına karsı istinaf yoluna basvurması üzerine, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 06.02.2019 tarih ve 2019/15 E. – 2019/259 K. sayılı kararı ile, sikayetçiye yapılan satıs ilanı tebliginin, teblig zarfının açık mavi renkli olmadıgı belirtilerek usulsüz oldugu gerekçesi ile sikayetçinin istinaf basvurusunun kabulü ile sikayetin kabulüne ve ihalenin feshine karar verilmis, hüküm alacaklı tarafından temyiz edilmistir.
7201 sayılı Kanunu’nun “Teblig Imkansızlıgı ve Bilinen Adreste Tebligat” baslıklı 21/2. maddesi ”Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamıs veya o adresten sürekli olarak ayrılmıs olsa dahi, teblig memuru teblig olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karsılıgında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıstırır. Ihbarnamenin kapıya yapıstırıldıgı tarih, teblig tarihi sayılır.” hükmünü, “Usulüne Aykırı Tebligin Hükmü” baslıklı 32.maddesi de; ”Teblig usulüne aykırı yapılmıs olsa bile, muhatabı teblige muttali olmus ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettigi tarih, teblig tarihi addolunur.” hükmünü içermektedir.
Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin “Bilinen adreste tebligat” baslıklı 16/2.maddesinde; ”Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Ayrıca baskaca adres arastırması yapılmaz. 79 uncu maddenin ikinci fıkrasına göre renkli bastırılan teblig zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek
bu adrese tebligat yapılacagına dair mesruhata yer verilir.” düzenlemesi, yine aynı Yönetmeligin 79/2. maddesinde de “Bu Yönetmeliğe ekli örneklere göre bastırılacak evrakın beyaz renkte olması gerekir. Ancak 16 ncı maddenin ikinci fıkrası uyarınca adres kayıt sistemine göre düzenlenecek tebliğ zarfı açık mavi renkte bastırılır.” düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda; ipotek borçlusu F.. K…’a çıkartılan satıs ilanı tebligatının 16.4.2018 günü, muhatabın adresten ayrıldığından bahisle iade edildiği, borçlunun mernis adresine, “adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, bu adrese Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca tebligat yapılacağına dair meşruhat” bulunan tebligatın 04.5.2018’de tebliğ edildiği, tebligat zarfının ise beyaz renkli olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, şikayete konu tebligatta, kanun ve yönetmeliğe uygun olacak şekilde, tebligin, Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre yapılacağına ilişkin usulüne uygun mesruhat bulundugu nazara alındıgında tebligin usule uygun yapıldığı anlasılmaktadır. Tebligatın açık mavi zarfla yapılmasının aranmasının ise, asırı sekilcilik oldugunun, icra dairelerinde mavi renkli zarf bulunmaması halinde, beyaz renkli zarfa usulüne uygun sekilde söz konusu serhin yazılması halinde, salt zarfın beyaz renkli olması nedeniyle usulsüz oldugu sonucuna varılamayacagının kabulü gerekir.
O halde, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca şikayetçinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 06.02.2019 tarih ve 2019/15 E. – 2019/259 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile degisik IIK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), pesin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 23/05/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Aşağıdaki yazılarımızı da okuyabilirsiniz:
İcra Takibine İtiraz Edilirken Dikkat Edilmesi Gerekenler